39 Kişilik Sınıfta 4 Öğrenci Canlı Derse Katılırsa Ne Olur?
- 8 Eylül 2020
- Yazar Dünyanın Sesi
Türkiye’deki öğrenciler 23 Mart 2020’de uzaktan eğitimle tanıştı. Başta geçici olduğu düşünülen bu uygulama, öğretim yılının sonuna kadar devam etti ve yeni öğretim yılı da ‘‘uzaktan’’ başladı. Uzaktan eğitimde en büyük sorun erişim oldu. Evinde bilgisayarı, interneti olmayan öğrenciler aylarca eğitimden uzak kaldı. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk da eğitime erişemeyen 1,5 milyon öğrenci olduğunu, bu öğrenciler için EBA destek noktaları kurulduğunu söyledi.
Eğitime erişenlerin ne kadar verim sağladıkları da tartışılıyor çünkü öğrencilerin çoğu, sınıfta kalmayacaklarını öğrendikten sonra derslere ilgilerini tamamen kaybetti.
Ancak yeni öğretim yılı öğrenciler için o kadar kolay olmayacak. Özellikle de ilk dönemin, pek çok sınıf seviyesinde ‘‘uzaktan’’ süreceği düşünülüyor ve öğrenciler sınavlarda tüm kazanımlardan sorumlu olacak, yoklama ihmal edilmeyecek.
Erişim gene büyük bir sorun olarak karşımızda durmakla beraber okula yeni başlayanların nasıl okuma-yazma öğreneceği de başka bir tartışma konusu. Liselere ve üniversiteye giriş sınavlarına girecek öğrencilerin durumu da net değil. Milli Eğitim Bakanı ‘‘her konuya çalışsınlar’’ dese de öğrenciler, sınavlarda kazanımların tamamından soru gelip gelmeyeceği konusunda açıklama bekliyor.
Bütün bu kaosun tam merkezinde yer alan öğretmenler, bir yandan sağlık kaygısı yaşarken bir yandan da öğrencileriyle iletişimlerini sıkı tutmaya, onların öğrenim kaybı yaşamamasına çalışıyor.
Biz de eğitimde yaşananları öğretmenlerin kendilerinden dinlemek istedik çünkü ‘eğitime erişemeyen çocuklar var’ cümlesi bir tespitse, bir öğretmenin “yaptığım canlı derse 39 öğrencimden sadece 4’ü katıldı’’ demesi bu tespitin somut bir göstergesi.
Yazı dizisinde olabildiğince her sınıf düzeyinden öğretmenlerin katkı sağlamasını amaçladık. Bir kısmı haklı nedenlerle adlarının yayımlanmasını istemedi. Dizimize katkı sağlayan tüm öğretmenlere teşekkür ederim.
DÖRT ÖĞRENCİYLE CANLI DERS
Meslek lisesi öğretmeni N. S, 39 öğrencisinden 35’inin derse katılmadığını, yaptırım da bulunmadığını söylüyor.
- Hangi okulda öğretmensiniz? Kaçıncı sınıfları okutuyorsunuz?
Bir meslek lisesinde Matematik öğretmeni olarak görev yapmaktayım. 9 ve 10. sınıflar ağırlıklı olmak üzere bütün sınıflara derse giriyorum.
- Mart ayında başlayan uzaktan eğitim sürecini nasıl geçirdiniz? Neler yaşadınız? Bütün öğrencileriniz eğitime erişti mi?
Öğrencilerimizin tamamı uzaktan eğitime erişemedi elbette. Okullarımız eğitimde eşitlik ilkesini gerçekleştiriyordu. Çünkü her öğrenci okula gelebiliyordu. Fakat eğitim uzaktan yapılmaya başlandığı anda bırakın internetten canlı dersleri takip etmeyi, evinde televizyonu olmayan öğrencilerimiz bile vardı. Aslında her şey anlatıldığı veya planlandığı gibi olmuyor. Evinde kendine özel, çalışabileceği odası olmayan öğrencilerimiz var. Canlı ders yapıyoruz, evde kardeşlerinin sesleri geliyor, annesinin babasının sesi geliyor. Durum böyle olunca elbette katılım sayısı çok olmadı. İnterneti, bilgisayarı, telefonu olmayan öğrenciler canlı derslere katılamadı. Katılanlar ile ne kadar sağlıklı oldu tartışılır. Aynı zamanda bir de bilerek derse katılamayan bir grup öğrenci vardı. Onları bir şekilde gerek öğretmenler, gerek idarecilerimiz sürekli iletişime geçerek derslere katılamaya teşvik etmeye çalışıyorduk. Ama belki de uzaktan eğitimde katılım sayılarında yaşanan en büyük sıkıntı, Sayın Milli Eğitim Bakanı’ın “Bu sene hiçbir öğrencimiz sınıfta kalmayacak.” demesinin ardından yaşandı. Bu açıklamadan sonra biz ne yapsak, ne desek faydasızdı.
Bizlerin yaşadığı bir diğer sıkıntı ise Milli Eğitim Bakanlığı’nın yapmış olduğu puanlama sistemiydi. Bizler EBA’ya veya EBA Akademik Destek sistemlerine girip, bir şeyler yaptığımızda bizlere puan veriliyordu. İşin içinde puan var ise yarış vardır. Okullara haftalık il, ilçe, okul bazlı sıralamalar gelmeye başladı. Eğer okulunuz geride ise idarecilere baskı yapıldı, idareciler de bizlere baskı yaptı. Başka ağları kullanarak yapılan çalışmalar sayılmadı. Eğer puan olarak geride kaldıysanız hiçbir şey yapmayan öğretmen oldunuz.
- Bütün öğrencilerinizin konuyu anladıklarından nasıl emin oluyorsunuz? Anlamayan olursa ne yapıyorsunuz?
Uzaktan eğitimde çok fazla emin olamıyoruz doğruyu söylemek gerekirse. Çünkü normalde öğrencinin derse aktif katılımını sağlayarak, onlardan anında geri dönüt alarak ve hatta bazen onların davranışlarından, bakışlarından bile anlıyoruz anlayıp anlamadıklarını. Öğrencilere EBA üzerinden veya kendimiz doğrudan iletişim ağları üzerinden ödevler verdik, ama öğrenciyi sürecin bütününe dahil etmekte zorlandığımız için bu konuda da zorlandık doğrusu. Anlamayanlar oldu elbette. Ve şimdi konuların telafisi ve tekrarı niteliğinde bir kez daha uzaktan eğitim ile öğrencilerimize konuları anlatıyoruz. Ama sonuç yine aynı. Dün yaptığım canlı derste 39 öğrenci olması gerekirken ben 4 öğrenci ile canlı ders yaptım. Canlı derslere katılım sağlamayan öğrenciler için bir yaptırımımız yok maalesef.
- Sizce uzaktan öğrenilebilecek en kolay ve zor dersler hangileri?
En başta da dediğim gibi öğrenmenin sınıf ortamında öğrenci ile yüz yüze, göz göze olacağını düşünen bir öğretmenim. Uzaktan eğitim ile anlatılacak kolay ders yok bana göre. Uzaktan eğitim ile hepsi zor. Matematiğe ya da sayısal derslere göre sözel derslerinin anlatımının daha kolay olacağını düşünüyorum. Ama dediğim gibi anlatımı kolay. Öğretme ve öğrenme olarak düşündüğümüzde hepsi zor. Öğrenci ile yüz yüze, göz göze olmak gerekli.
- Uzaktan eğitim ile öğrenme olur mu?
Elbette olur. Öğrenci istekli olduktan sonra ve imkânları da yeterli ise her şekilde öğrenir. Tv’den öğrenir, canlı derslerden, elindeki kitaptan da öğrenir. Sınıftaki gibi olmaz ama olur neticede.
MATEMATİK SUNUMLA ÖĞRETİLMEZ
- Matematik dersini uzaktan nasıl anlatıyorsunuz? Öğrenmeyi kolaylaştırıcı yöntemleriniz var mı?
Matematik dersi zaten normalde meslek liselerinde okuyan öğrencilerin çok fazla ön yargılı olduğu bir derstir. Yüz yüze eğitimde bile öğrencilere bir şeyler öğretirken zorlanıyoruz. Bizim dersimiz maalesef sunum hazırlayarak okunup anlatılacak bir ders değil. Ben kendi adıma, ki bir çok öğretmenin de yaptığı gibi bu süreçte grafik tablet aldım kendime. Böylece canlı derslerde zorlanmadan ders anlatabileyim. Matematiği anlatırken öğrencilerin aktif katılımını sağlayarak ve günlük hayattan örnekler vererek öğrenmeyi kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Uzaktan eğitimde de aynı şekilde anlatmaya çalıştım.
Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde kırsal mahallelerde yaşayan ve tarlalarda çalışan öğrenciler için EBA Mobil Destek Aracı hazırlandı. Öğrenciler tarlada hem ailelerine yardım ediyor, hem de dersleri izliyor.
TRAKYA BÖLGESİNDE BİR İLÇEDE İLKOKUL ÖĞRETMENLİĞİ YAPAN S.A. : ''ODAKLANMA HEP SORUN''
- Mart ayında başlayan uzaktan eğitim sürecinde kaçıncı sınıfı okuttunuz? Süreç nasıl geçti?
4. sınıfları okuttum. Süreç ilk defa uygulandığı için biraz zor başladı.Gerek öğretmenler gerek öğrenciler ilk etapta uyum sağlamakta zorlandı diye düşünüyorum.
- Bu öğretim yılında kaçıncı sınıfı okutmaya başladınız? Sınıfınızda kaç öğrenci var?
Tayinler sebebiyle tekrar 4. sınıfı okutuyorum. Şu an 32 öğrencim var.
- Uzaktan eğitimde sizi en çok zorlayan nedir?
Öğrencilerimin dikkatini toplamak. Çünkü öğrencilerimin etrafında çok fazla dikkat dağıtacak unsur vardı. İlk defa uzaktan eğitimin içinde oldukları için garip karşıladılar.
Bir kısmı da canlı ders programının özelliklerini keşfederken dikkatleri dağılıyordu.
- Öğrencilerinizin derse ilgisi nasıl? Dersle katılımlarını sağlamak için neler yapıyorsunuz?
İlginin zaman ilerledikçe azaldığını gördüm.Katılımı arttırmak için EBA dışında özellikle velisinin cep telefonu ile bağlanan öğrenciler için akşam saatlerinde zoom üzerinden ders yaptım.Ayrıca her gün düzenli olarak sınıf whatsapp grubuna 2 dersten kendi çektiğim videoları paylaştım. Çocukların teknolojiyi kullanma durumunu göz önüne alarak Web 2.0 araçlarını kullanmaya çalıştım.
- Uzaktan eğitimde özellikle küçük sınıflarda veli desteği çok önemli. Sizin gözlemleriniz neler? Buna fırsatı olmayan ya da çok sayıda çocuğu olan veliler de var. Bu çocuklar ne yapacak?
Bana göre veli eğitim sisteminin önemli bir paydaşı.Benim gözlemim velilerin küçük sınıflarda daha ilgili olduğu.Ancak her ikisi çalışan veliler, öğrencisini babaanne veya anneanne bakımına bıraktıklarında uzaktan eğitim o öğrenci için ciddi sekteye uğruyor. Ayrıca kardeşlerin aynı saate çakışan tv veya canlı dersleri ,tüm kardeşlerin derse ulaşmasını engelledi.Ders saatlerinde esneklik ya da güveni bir şekilde dersi kayıt altına alıp gün içerisinde izleme imkanı sunulabilir.
- 4. sınıf kazanımlarının hepsi uzaktan eğitimle mümkün olabilecek mi sizce?
Bence kazanımların tamamının uzaktan eğitimle verilmesi mümkün değil.
- Uzaktan eğitimde yaşanan en büyük sorun nedir size göre? Nasıl çözülebilir?
İmkan ve fırsat eşitliğinin olmaması. Bunun da temelinde ekonomik gelir dengesizliği olduğunu düşünüyorum. Ülkemizin genelini bir kenara bırakalım, il hatta ilçelerin kendi içerisinde okullar arasında çok farklılıklar var.İnternet desteği arttırılabilir, bu yıl yapılan EBA destek noktaları özellikle canlı derse katılım oranının düşük olduğu bölgelerde yeterli seviyeye çıkarılabilir, internet desteği EBA dışında da kullanılan programlar için sağlanabilir , tüm tedbirler alınarak küçük gruplarla yüz yüze eğitim yapılabilir, ilk aklıma gelenler.
5, 7 VE 8. SINIFLARA GİREN TÜRKÇE ÖĞRETMENİ MEHMET AYDOĞAN: '' 8. SINIFLARA DESTEK PROGRAMI ŞART''
- Hangi okulda öğretmensiniz? Salgın başladığında kaçıncı sınıfı okutuyordunuz? Ne tür zorluklar yaşadınız?
İstanbul Kartal Şehit Er Serhat Şanlı Ortaokulu Türkçe Öğretmeniyim. Covit 19 salgını başladığında 5.,7. ve 8. sınıfların Türkçe dersine giriyordum.
Uzaktan eğitim sürecinde EBA’ya bağlanamama, internet kesintisi vb sorunlar yaşadım. Yine öğrencilerin bilgisayarının olmaması, internete erişim ve velilerin çalışmasından dolayı öğrencileri uzaktan eğitim sürecini takip etmemesi de ayrıca sorun olarak karşımıza çıktı. Başlangıçta belli düzeyde öğrencilerimizin ilgisi varken giderek bu ilgi azaldı ve dönem sonuna doğru EBA canlı derslere 1-2 öğrenci katılır oldu.
- Bu öğretim yılında kaçıncı sınıfı okutuyorsunuz? 31 Ağustos’tan bu yana neler yapıyorsunuz?
Bu öğretim yılında 5.,7. ve 8. sınıfların derslerine giriyorum. Canlı ders yaparken EBA sistemindeki yoğunluktan kaynaklı sorunlar yaşadım. EBA’ya girememe, canlı ders işlerken sistemin dışarı atması vb sorunlar yaşıyorum. Öğrencilerin katılımı oldukça düşük. 54 öğrencinin tanımlandığı (2 şube) canlı derse 6-7 öğrencinin katıldığına tanık oluyoruz. Bu durum öğretmen olarak motivasyonumu düşürüyor. Katılımı arttırmak için velileri ve öğrencileri sürekli uyarmak zorunda kalıyorum. Birçok öğrencinin bilgisayarı yok. Bu öğrenciler canlı derslere telefonla katılıyorlar. Telefon ekranlarının küçüklüğü de bu öğrencilerimizin dikkatini dağıtan, motivasyonlarını engelleyen bir unsur. Yine bazı öğrenciler anne babasının telefonunu kullanarak canlı derslere katılabiliyorlar. Anne baba işe gittiklerinde canlı derse katılamadıklarını ifade ediyorlar.
Bir an önce okulların yüz yüze eğitime hazır hale getirilmesi gerekiyor. MEB’in öğretmen ve öğrencilerimizin gönül rahatlığı ve güvenle okullara gelmesini sağlayacak şartları oluşturması gerekiyor diye düşünüyorum. sınıf mevcutlarının, derslerin ve buna bağlı olarak müfredatın seyreltilmesiyle yüz yüze eğitimin koşullarının oluşturulması gerekiyor.
Okulun eğitim öğretim mekânı olarak çocuğun dünyasından çıkmaması için asgari düzeyde bir program yapılmalıdır.
- 8. sınıflar haziranda LGS’ye girecek. Onları nasıl bir öğretim yılı bekliyor? Kaygı düzeyleri nasıl?
8. sınıf öğrencilerinde ayrıca bir kaygı olduğunu gözlüyorum. 8. sınıf öğrencilerimizin kaygılarını ortadan kaldıracak hem rehberlik hem psikolojik destek programları hazırlanmalı, yine bu programa veliler de tabi tutulmalıdır. MEB, LGS sınavının önemini azaltacak bir takım önlemler almalı ve özellikle akademik lise için yatırım yapmalıdır.
Özellikle yoksul öğrencilerimiz için bilgisayar, internet erişimi gibi engellerin ortadan kaldırılması için MEB çalışmalar yürütmelidir. Okulların güvenliğinin ve hijyenin sağlanması için personel ataması yapılmalıdır.
Okullarda mutlaka sağlıkçının bulunması sağlanmalıdır.
0 yanıt Bir yanıt yazın